Türkiye’nin tarihi yerleri söz konusu olduğunda ülkenin her köşesinde gidip görülecek belki de sınırsız sayıda yer bulabilirsiniz. Üstelik bunlar size birbirinden çok farklı kültür ve toplulukların miraslarını gösterecektir. Bunun sebebi ise Türkiye sınırları içerisinde yer alan bölgelerde, Anadolu, Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz olmak üzere, tarih boyunca birbirinden çok farklı grup ve medeniyetlerin yaşamış ve ardında çok köklü izler bırakmış olmasıdır. Gelin bütün bu bölgelerdeki çeşitli insan toplulukları ve bu tarihi yerler üzerine bir geziye çıkalım!
İçindekiler
- 1 Türkiye’nin Tarihi Yerleri Listesi
- 1.1 Hierapolis Antik Kenti, Denizli
- 1.2 Efes, İzmir
- 1.3 Sümela Manastırı, Trabzon
- 1.4 Ayasofya, İstanbul
- 1.5 Kapalıçarşı, İstanbul
- 1.6 Rumeli Hisarı, İstanbul
- 1.7 İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi, İstanbul
- 1.8 Rum Ortodoks Ruhban Okulu, İstanbul
- 1.9 Süleymaniye Camii, İstanbul
- 1.10 Mevlâna Müzesi, Konya
- 1.11 Zelve Vadisi, Nevşehir
- 1.12 Mardin Evleri, Mardin
- 1.13 Hattuşaş Antik Kenti, Çorum
- 1.14 Aspendos, Antalya
- 1.15 Safranbolu Evleri, Karabük
- 1.16 Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Sivas
- 1.17 Mamure Kalesi, Mersin
- 1.18 Menûçihr Camii, Kars
- 1.19 Çatalhöyük, Konya
- 1.20 Troya, Çanakkale
- 1.21 Selimiye Camii, Edirne
- 1.22 Bursa Ulu Camii, Bursa
- 1.23 Göbeklitepe, Şanlıurfa
Türkiye’nin Tarihi Yerleri Listesi
Hierapolis Antik Kenti, Denizli
Denizli’den 17 kilometre kuzeyde yer alan Türkiye tarihi yerler listesinde ve dünya listelerinde oldukça üst sırada olan Hierapolis Antik Kenti oldukça önemli bir doğal mirasın da yanında bulunuyor. Bu sebeple ziyaretin verdiği lezzet bir kat daha artıyor. Bu doğal mekanın adı milattan önceki Roma dönemine kadar uzanan Pamukkale Travertenleri’dir.
Anadolu topraklarının önemli yerlerinden biri olan Hierapolis tarih boyunca bu özel konumu sebebiyle çok çeşitli insan grupları tarafından şifa merkezi olarak ziyaret edilmiştir. Antik şehrin tapınakları, çeşmeleri, tiyatro ve diğer önemli yapıları hala ayakta olup Roma dönemindeki ihtişamlı günlerini andırmaktadır.
Bu tarihi ve doğal mirasın oluşturduğu Anadolu coğrafyasının önemli turistik merkezlerinden biri olan Hierapolis her yıl dünyanın her yerinden binlerce turisti kendine çekmeye devam ediyor!
Efes, İzmir
Türkiye’de önemli bir yer tutan antik kentlerden devam ederek rotamızı Efes’e çeviriyoruz. Türkiye’nin gözde tatil beldelerinden olan Ege bölgesindeki Selçuk ilçesinin 3 kilometre güneybatısındaki İyonya kıyısında yer alan Efes, antik yunan dönemine kadar dayanmakta. Sonraları bu kültürün bir devamı olan Roma medeniyetinin hakimiyeti altında olan kent zengin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. 2015 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Efes’in içinde yer alan Artemis Tapınağı ise Antik Dünyanın Yedi Harikasından biridir.
Bu zengin tarihsel mirasın meydana getirdiği Efes Antik Kenti dünyanın dört bir yanındaki turistlerin uğrak noktası arasındadır.
Sümela Manastırı, Trabzon
Türkiye’de Karadeniz bölgesinin başlıca illerinden olan Trabzon’da bulunan Sümela Manastırı bir Rum Ortodoks manastırı ve kilise kompleksidir. Türkiye’de oldukça sık görülen doğal ve tarihsel mirasın bir arada yer aldığı noktalardan biridir. Deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikteki konumunda yeşillikler arasındaki özgün görüntüsüyle boy gösteren Sümela Manastırı MS 365-395 yıllarına dayanıyor. Bölgedeki Hristiyan halk için büyük önem arz etmekle birlikte tarihi ve turistik sebepler açısından da oldukça önemli bir yeri bulunmaktadır.
Ayasofya, İstanbul
Türkiye tarihi yer isimleri arasında büyük bir görkemle sıyrılan ve parlayan mekanlardan biri olan Ayasofya İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alıyor. Şehrin tarihi mekanlar açısından önemi bir yana dursun, Ayasofya’nın bu bağlamdaki konumu İstanbul’u dahi geçmiştir denebilir. Bunun sebebi, en önemli Bizans imparatorlarından olan Justinianus tarafından MS 532-537 yılları arasında yapılan kilisenin sonradan çok fazla biçim, anlam ve el değiştirerek; katedral, camii, ve müze olarak kullanılmış olmasıdır. Bu durum yapıya birçok farklı anlam ve tarihi miras bırakmıştır. 1453’teki İstanbul’un fethinde sembolik bir değer atfedilmiş ve Fatih Sultan Mehmet tarafından ilk iş olarak camiye çevrilmiş, içinde cuma namazı kılınmıştır. Hem Hristiyanlar hem Müslümanlar için önemli bir merkez olan Ayasofya İstanbul’un sembolleri arasında yer aldığından tarihi geziler ve turistik tanıtımlar açısından vazgeçilmez bir uğrak noktadır.
Kapalıçarşı, İstanbul
İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alan bir diğer önemli turistik ve ticaret merkezi olan Kapalıçarşı ayrıca tarihi bir öneme sahiptir. Beyazıt kompleksi ve Nuruosmaniye Camii gibi Osmanlı döneminin en önemli merkezleri arasında bulunan konumu itibariyle şehrin geleneksel alışveriş merkezlerinin en başında gelmektedir. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethinden hemen sonra yapılan çarşı, birçok bedestenin birleşiminden oluşup mimari özellikleri açısından oldukça dikkat çekmekte.
İçerisinde yaklaşık dört bin adet dükkan bulunan çarşı bugün de oldukça canlı ve uğrak bir ticaret merkezi olarak konumunu korumakta. Ancak zengin tarihi özellikleri sebebiyle her yıl milyonlarca turistin ulaştığı Kapalıçarşı dünyanın en çok turist tarafından ziyaret edilen mekanı olmuştur.
Rumeli Hisarı, İstanbul
Türkiye tarihi yerleri ve doğal güzellikleri açısından bir başka durak olan Rumeli Hisarı İstanbul’un en güzel seyir yerlerinden biri olarak karşı yakaya en güzel manzarayı görerek bakma imkanı sunan bir yer. Bununla beraber Hisar’ın tarihi değeri mekana daha büyük bir önem katıyor. Sarıyer’de bulunan hisar Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fetih çalışmalarında inşa ettirilmiştir. Tam karşısında yer alan Anadolu Hisarı’nı da güzel bir açıdan görme imkanı veren mekan, şehrin sembolik ve ihtişamlı geçmişine ışık tutuyor.
Bununla beraber yerli ve yabancı turistler için İstanbul’un geleneksel tarihi yarımadasından farklı bir tarihi merkezini oluşturan Rumeli Hisarı ilgi çekici gezi rotalarından biridir.
İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi, İstanbul
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi olarak da bilinen kilise, Ortodoks Hristiyanların merkez kilisesidir. Bizans döneminde Doğu Roma’nın başkenti olan İstanbul, aynı zamanda Ortodoksların da dini merkezi idi. Bu kilise ve Fener bölgesi aynı önemini korumakta ve kilise bu ünvanına devam etmektedir. Ayrıca Fener ilçesindeki bu farklı atmosferin de teneffüs edilebildiği patrikhane Türkiye tarihi yerler listesindeki özgün yerini alıyor.
Rum Ortodoks Ruhban Okulu, İstanbul
Heybeliada Ruhban Okulu olarak da bilinen Rum Ortodoks Ruhban Okulu İstanbul’un üç büyük adasından biri olan Heybeliada’da yer alıyor. İstanbul’da bir gezintiye çıkan ve özellikle gezmek isteyenlerin rotası arasında mutlaka bulunan adalar Türkiye tarihi yerler listesi açısından da oldukça önemli yapılara ev sahipliği yapıyor.
19. yüzyıldan cumhuriyetin kuruluşuna kadar Ortodoks Hristiyan din adamı yetiştirme görevini üstlenen ruhban okulu, bugün yalnızca tarihi bir figür görevi görüyor. Rum ve Hristiyan kültürüne dair zengin bir içerik sunan Heybeliada gezisi ziyaretçileri Türkiye’nin doğal güzellikleri açısından da son derece tatmin ediyor.
Süleymaniye Camii, İstanbul
Osmanlı klasik mimarisinin en meşhur örneklerinden olan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a 16. yüzyılda inşa ettirdiği Süleymaniye Camii, usta mimarın en güzel eserleri arasında yerini almakta. İstanbul’un panoramasını oluşturan çok önemli camii, medrese, ve diğer yapıları inşa eden Mimar Sinan’ın en önemli eseri belki de Süleymaniye Camii’dir diyebiliriz. Bu camii aslında daha büyük bir külliyenin parçasıdır ve içerisinde hamamlar dahii bulunmaktadır. Tarihi yarımadanın merkezinde yer alan camii ve külliye, bölgenin de yapısını tamamen değiştirerek Süleymaniye ismini taşımasına neden olmuştur. Süleymaniye’nin atmosferini ve panoramasının kaplayan bu yapılar İstanbul’un sembolü haline gelerek önemli tarihi mekanlar listesinde yerini alıyor.
Mevlâna Müzesi, Konya
Günümüzde müze olarak faaliyet gösteren, Anadolu’nun en önemli sufisi diyebileceğimiz Mevlana’nın dergâhı ve türbesi Konya’da yer alıyor. Her yıl Şeb-i Arus gibi önemli etkinliklerin düzenlendiği vakitlerde akın akın yerli ve yabancı ziyaretçi çekmesiyle birlikte ayrıca diğer günlerde de çok yüksek sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Konya’nın önemli değer ve sembolleri arasında yer almakla birlikte “Rumi” mahlaslı Mevlana Anadolu toprakları için de oldukça önemli bir tarihsel, dini, edebi, ve sanatsal figürdür.
Zelve Vadisi, Nevşehir
Nevşehir’in Kapadokya ilçesinde yer alan Zelve Vadisi Türkiye doğal güzellikleri ve tarihi yerlerini birleştiren en ilginç mekanlardan birisi! Çok eski bir yerleşim yeri olan Zelve Vadisi hem Hristiyanlığa önemli bir merkez oluşturmuş, yayılmasının gerçekleştiği yer olarak da bilinir, hem de kaya evler gibi insanlığın en eski tarihinden beri kullanılan yaşam alanlarını görme imkanı sağlayan tarihi bir komplekstir. Zelve Açık Hava Müzesi’nin de içinde yer aldığı vadi, maceracı, tarih ve doğa sever herkes için eşsiz deneyimler sunmaya devam ediyor.
Mardin Evleri, Mardin
Görülmesi gereken Türkiye tarihi yerleri arasında farklı bir konumu olan Mardin Evleri, ülkenin doğu coğrafyasına has bir atmosferi yaşatıyor. Mazı Dağları’nın eteklerine kurulan Mardin’de taş mimarinin doğal ve hayranlık uyandırıcı bir şekilde kullanıldığı yapılar modern şehirleşmeye direnerek bölgedeki tarihi dokunun güzel bir şekilde korunmasına örnek teşkil ediyor.
Hattuşaş Antik Kenti, Çorum
Çorum’un Boğazkale ilçesinde bulunan Hattuşaş Antik Kenti Türkiye Tarihi Yerler listesi arasında çok önemli bir yeri olan mekanlardan biri… 1986 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine girmiş olan Hattuşaş, Türkiye’nin ve dünyanın en önemli tarihsel merkezlerinden birisidir. Bunun sebebi en eski kavimlerden olan Hititlerin bir dönem başkenti olmuş olması, ve antik döneme dair bizlere çok önemli ipuçları bırakmış olmasıdır. Birçok eski kültür ve topluluk hakkında bilgiye ulaşmamızı sağlayan antik şehir, sanat ve mimarlık açısından oldukça gelişmiş. Hititlerin kullandığı çivi yazısı ile birçok ticari ve siyasi yazıtları arkasında bırakan Hattuşaş, ziyaretçilere engin bir tarihsel tecrübe aktarmayı bekliyor.
Aspendos, Antalya
Türkiye’nin tarihi yerleri ve doğal güzellikleri arasında bir bağlantı olması şüphesiz tesadüf değil. Binlerce yıldır, bu güzel mekanların insan toplulukları tarafından yerleşim yerleri olarak seçilmesi oldukça makul görünüyor. Bu durum ise günümüze hem tarihi atmosferi yaşayacak hem de doğal güzelliklerin tadını çıkaracak ziyaret ve gezi imkanları sağlıyor. Bunlardan bir diğeri Aspendos, veya diğer adıyla Belkıs Antik Kenti Antalya’nın Serik ilçesinde bulunur. En önemli yapısı M.S. 2. yüzyıl dönemine dayanan antik tiyatrosu olmakla birlikte, şehrin tarihi, M.Ö. 10. yüzyıla kadar gidiyor. Roma ve mitik etkilerin yoğun bir şekilde kullanıldığı antik kent, su kemeri, bazilika, hamam, ve agora gibi birçok roman mimari yapısına ev sahipliği yaparak ziyaretçilerini etkilemeye devam ediyor.
Safranbolu Evleri, Karabük
Karabük ilinin Safranbolu ilçesinde bulunan Safranbolu evleri Türkiye tarihinin önemli parçalarından bir diğeri. Milyonlarca yerli ve yabancı turistin ilgi odağı olan bu evler ve şehir, ziyaretçilere sanki zamanda dondurulmuş bir dönemin kapılarını aralıyor. 18 ve 19. yüzyıl Osmanlı’sına ait olan bu evler, o dönemden bu güne gerçeğe uygun restorasyonlar dışında pek bir değişim yaşamadan ulaşmış. UNESCO tarafından 1994 yılında Dünya Kültür Mirası listesine de dahil edilmiş olan bu evler ve özgün çevresi çok düzenli, zarif, ve eski bir görünüm oluşturuyor. Bu evler arasında yürümek, o dönemin havasını teneffüs etmek ve tarihsel dokuyu hissetmek ziyaretçilerin en çok sevdiği aktiviteler arasındadır.
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Sivas
Bir camii ve hastane olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası Anadolu’nun tam ortalarında yer alan Sivas ilinin Divriği ilçesinde bulunur ve ayrıca çok önemli tarihi bir sanat eseridir. 13. yüzyıla dayanan bu eserlerden camii, Malazgirt savaşı sonrası Anadolu’ya akın eden beylikler arasında bulunan Mengüceklilerin beyi Ahmet Şah tarafından yapılmış. Darüşşifa ise Ahmet Şah’ın eşi Turan Melek tarafından aynı tarihte camiinin güney duvarına yapılmıştır.
Barok etkisi taşıyan ve 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınan bu eserler, süsleme açısından o kadar zengindir ki bakıldığında derinliğinde kaybolursunuz. Selçuklu ve Emevilerden izler taşıyan eserleri gidip yerinde görmek hem tarihi hem sanatsal bir doyum sağlayacaktır.
Mamure Kalesi, Mersin
Türkiye’nin tarihi yerler listesinde oldukça fazla yer tutan unsurlardan biri de kaleleridir. Mersin ilinin Anamur ilçesinde bulunan Mamure Kalesi bunların en güzel ve etkileyici örneklerinden biridir. Kıyı boyunca uzanan kale duvarları 3. yüzyıldaki Akdeniz’de Roma ticaretini güvene almak ve korsanlardan ticaret gemilerini korumak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Doğal güzelliklerle çevrili bu kale daha sonra 15. yüzyılda Karamanoğulları Beyliği’ne geçerek Mamure ismini alıyor. Daha sonra Osmanlı yönetimine geçen Mamure Kalesi bizlere görülmeye değer tarihi ve doğal bir miras bırakmıştır.
Ebu’l Menûçihr Camii olarak da bilinen Menûçihr Camii Kars ilinin Arpaçay ilçesindeki Ani antik şehrinde bulunuyor. 1072 yılında yapılan bu camii Büyük Selçuklu İmparatorluğuna bağlı. Ayrıca türklerin Anadolu topraklarına girişinden bir yıl sonra gerçekleşen bu caminin kuruluşu, günümüz Türkiye sınırları içerisindeki ilk cami olmasıyla meşhur. Kendine has tarzı, üslubu ve tavan süslemeleriyle o dönemin mimari ve sanat özelliklerine ışık tutarak bozkırın ortasından tarihe tanıklık etmeye devam ediyor. Türkiye’nin en doğu noktalarından biri olan Kars bölgesini görmeye giden binlerce ziyaretçiyi etkilemeye de devam edecek gibi gözüküyor.
Çatalhöyük, Konya
Günümüzde Konya ilinin Çumra ilçesinde yer alan Çatalhöyük, dünyadaki ilk yerleşim yeri olarak M.Ö. 7400 yılına kadar dayanmaktadır. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan yerleşim yeri sonrasında da çok önemli bir yerleşim yeri olmaya devam etmiş ve bu yüzden oldukça yoğun arkeolojik kazıların merkezi haline gelmiştir. Dünya ve Türkiye tarihi açısından çok önemli bir yeri olan yerleşim yerinin içerdiği ilgi çekici mimari ve sanatsal yapılar sayesinde hem bilim adamlarının hem ziyaretçilerin ilgi odağı olmuştur.
Troya, Çanakkale
Truva olarak da bilinen Çanakkale ilindeki antik kent kaz dağı eteklerinde kurulmuştur. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve Yunan mitolojisi ve İyonya kalıntılarının yoğun olarak bulunduğu bölgenin hellenistik bir karakteri vardır. Birçok medeniyet için önemli olan antik kentin özellikle Yunan ve Türk milletleri için önemi büyüktür. Çanakkale ve Ege’nin doğal güzellikleri ile bir arada bulunan tarihi miras, her yıl ziyaretçiler için önemli bir cazibe noktası olmaya devam ediyor.
Selimiye Camii, Edirne
Türkiye’nin illeri arasında en yüksek tarihi özellik taşıyan illerinden biri olan Edirne’de bulunan Selimiye Camii, Osmanlı padişahlarından II. Selim tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir. Mimar Sinan bu camiyi kendisinin ustalık eseri olarak tanımlamış ve 2011 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaya başlamıştır. Olağanüstü mimari özellikleri ve süslemeleri ile Selimiye Camii aynı zamanda daha geniş bir külliyedir ve medrese ve imaret gibi diğer yapıları da içinde barındırır. Çok huzurlu bir atmosferi olan Selimiye, özellikle yabancı ziyaretçilere özgün ve etkileyici bir deneyim yaşatmaya devam ediyor.
Bursa Ulu Camii, Bursa
Erken dönem Osmanlı camileri arasında gösterilebilecek olan Bursa Ulu Camii I. Bayezid tarafından yaptırılmış ve günümüze kadar şehrin sembolü olma özelliğini devam ettirmiştir. Erken dönem eseri olması sebebiyle Selçuklu’dan Osmanlı mimarisine geçiş özelliklerini ve her iki mimarinin de izlerini taşıdığını görebiliriz. Caminin en ilgi çekici özelliklerinden biri ise içerisinde havuz şeklinde bir şadırvanın bulunması. Bursa’nın merkezinde, ticaret noktalarının da hemen yanında yer alan camii ve şehir, eski yapısını ve atmosferini yaşatarak ziyaretçileri çekmeye devam ediyor!
Göbeklitepe, Şanlıurfa
Türkiye’nin en önemli bir diğer tarihi yerlerinden olan Göbeklitepe, Urfa il merkezinden 22 km doğuda yer alıyor. İnsanlık tarihinin bilinen ilk tapınağı da diyebileceğimiz Göbeklitepe, aslında bir kült yapılar topluluğu. Kendine özgü mimari ve sembolik mesajlarla ve işlemelerle dolu olan yapı, arkeologlar, bilim adamları ve tarihçiler için olduğu kadar yerli ve yabancı ziyaretçiler için de son derece merak konusu oldu. Henüz 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dahil olan Göpeklitepe’nin kazılarında bulunan yeni tarihi eserler ise Şanlıurfa Müzesi’nde sergilenmeye devam ediyor.